NEVREZ HANIM VE KONAĞI 2

Osman Pala | 2008-10-02 02:50:13
Babaannemin alt kattan gelen bağırışı ile uyandık.Ne olduğunu bilmiyorduk ama kötü bir şeyler olduğu babamın telaşından anlaşılıyordu. Hızla indi. Aşağı kattaki taşlıkta babaannemle konuştuktan sonra,büyük bir gürültü ile kapanan evin iki kanatlı ahşap kapısının şıkırtılı gürültüsünü işitmiştik.

İki babaannem vardı benim. İkisininde adı Sabriye idi. Gerçek babaannem hiç oturmamıştı bizimle. Annemle babam evlendikten sonra doğduğum bu eve yerleşmişler. Babaannemde bu evin sahibi idi ve alt katta oturuyordu. Beni çok severdi. Bende onu tabii ki....

Tombiş,esmer bir çocuktum. Ona misafirliğe gelenlerin başka işi yokmuş gibi yanaklarımı çürütürlerdi sıkıştırmaktan, "ne şeker şey" diyerek. Misafirlerin kahve içtiği fincanın dibindeki telveyi parmaklarımla sıyırırken yakalanınca kulaklarımı kıvırırdılar. çok kızardım o zaman. Az önce "ahh! ne şeker şey'' diyen bu kadınlar,canavar olurlardı bir anda. Ne yapabilirdim ama çok seviyordum telve sıyırmayı. ( o kahvelerin lezzetini kaybettik,yok.)

Hamama da Sabriye babaannem götürmüştü ilk olarak. Utanmıştım ilk zamanlar ama sonraları çok hoşuma gitmeye başlamıştı.Korktuğum zamanlarda olurdu bazen.Teyzelerin bazılarının ya dalgınlıkla veya bilerek peştemaldan düşerdi memeleri..Taaa göbek taşına değerdi. Gülerlerdi, kahkahaları çınlatırdı hamamı. Hele bir gün kız beğendirmek mi neymiş öyle bir şeye rast geldiğimizi hatırlıyorum.Soruyordum babaanneme ama o da doğru dürüst konuşamıyordu o hengamede. Göbek taşında yemekler,tatlılar hala dün gibi gözümün önünde..

Kızdılar bir gidişimizde. Çıkarken bağırdılar: "Hanııımmm öbür hafta beyini de getir" diye. Meğerse daha o kız beğenme gününde farkında olmadan,bir şeyler yapmışım ki söylemişler babaanneme. Büyümüşüm meğerse! O gün de götürmek istememişti zaten. Annemle birşeyler konuştular ama anlamamıştım. Bir sonraki haftada Cemal ve İlker ağabeyler ''erkek oldun'' dediler, erkekler hamamına gittik. (Nur içinde yat Sabriye Babaanne,mekânın cennet olsun).

Nevrez Hanımın konağından gelen gürültüler,evin yanındaki bahçenin ağaçlarında tüneyen kumruların musikisini bastırıyordu.''üsküdar'a gidelim üsküdar'a gidelim'' diye bağırırlardı onlar.ıstanbul'dan başka hiç bir yerde duymadım ben bunu. Hala kalmış mıdır bu hayvanlar? Bilmiyorum. Hacı Baba leylekler her yıl gelirler mi hala? Hacca gittiğini düşünürdük onların, bir sonraki yıl gözlerdik yollarını...

Pencereye koşmuştuk kardeşimle. O çok küçüktü ama ben hatırlıyorum. Bir sürü kişi Nimet Hanım teyzenin büyük oğlunu kollarından sürüklemeye uğraşıyordu.Onları çok sevdiğimiz için ona kötülük yaptıklarını zannedip ağlamaya başlamıştık.Nevrez Hanım Teyze kafasını kaldırmış, birşeyler söylüyordu bağırarak.ışaret parmağını uzatmış sinirli bir şekilde sallıyordu aynı zamanda...

Kategoriler